Ericsson, genişlettiği ürün pörtföyüyle iletişim servis sağlayıcılara gelişen şebeke mimarisinde seçim özgürlüğü sunuyor. Şirketin çözümleri arasında, Open RAN için hazırlanmış kapsamlı ve geleceğe dönük radyo portföyü öne çıkıyor.
Ericsson; radyo, taşıma ve anten portföyüne iletişim servis sağlayıcıların (CSP) yüksek performanslı, sürdürülebilir ve açık şebekelerde yararlanabilecekleri 12 yeni donanım ve yazılım çözümü eklediğini duyurdu.
Şirketin Londra’da düzenlediği Mobil Dünya Kongresi 2024 hazırlık etkinliğinde tanıttığı bu çözümler arasında en dikkat çekici olan, amiral gemisi ürünü AIR 3255. Massive MIMO zaman bölmeli çift yönlü (TDD) bir radyo olan AIR 3255, önceki nesil radyoya kıyasla yüzde 25’in üzerinde enerji tasarrufu sağlıyor. Aynı zamanda AIR 3255’in gömülü karbon ayak izi* ise yüzde 20 daha az.
Ericsson’un geliştirdiği yeni radyo, 5G orta bant kullanımını teşvik etmek amacıyla, tüm TDD 6GHz altı frekans bantlarına ölçeklenebilen yeni küçük metal filtre teknolojisi bulunduruyor. AIR 3255, daha yüksek alıcı işlem gücü ve enerji verimliliği sunan yeni nesil Massive MIMO Ericsson Silicon (Çip Üzerinde Sistem) ile donatılan ilk radyo olma özelliği de taşıyor. Ayrıca AIR 3255, üretim tekniği açısından sektörde benzeri olmayan, pasif soğutmaya katkıda bulunan tek baskılı devre kartı kullanıyor.
Ericsson Şebekeler Ürün Alanı Başkanı Mårten Lerner, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Ericsson olarak, 5G ve ötesinin inovasyon potansiyelini en üst düzeye çıkarma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Bu doğrultuda performans, sürdürülebilirlik ve erişim açılarından en başarılı şebeke ürünlerini yaratarak teknolojinin ön saflarında yer almak bize gurur veriyor. Bugün tanıttığımız yeni çözümler, 5G’nin yaygınlaşma sürecinin bir sonraki aşamasına hız kazandıracak.”
AIR 3255 ve aşağıda yer alan diğer yeni radyo ürünleri, Ericsson’un radyo portföyünü sektörün en kapsamlı ve sürdürülebilir Open RAN’e hazır (paket ön plan tabanlı eCPRI) radyo portföyü haline getiriyor. Bu portföy genişlemesi, Ericsson’un Open RAN’ı endüstriyel standartlara taşıma hedefinin bir parçası olarak tasarlandı.