Drone teknolojisinde karıncaların sahip olduğu bir özellikten ilham alındı. İşte tüm detaylar.
Yıllar boyunca, bilim kurgu yazarları ve gerçek dünyadaki robot bilimi araştırmaları, düzinelerce küçük, böcek büyüklüğündeki insansız hava araçlarının olduğu bir geleceğin hayalini kurdular. Ama bir sorun var. Bu elde taşınan ufak aletler bağımsız olarak dolaşma kapasitesinden yoksun. Hollanda’daki Delft Teknoloji Üniversitesi’nden (TU Delft) araştırmacılar artık bu ikileme bir çözüm bulmuş olabileceklerine inanıyorlar ve bu çözüm karıncayla başlıyor.
Karıncalar ve genel olarak böcekler, yiyecek ve kaynak bulmak için uzun yolculuklara çıkma yetenekleri ve eve nasıl döneceklerini sezgisel olarak bilmeleri nedeniyle biyologları uzun süredir büyülemişlerdir. Sahra’da yaşayan çöl karıncaları yuvalarından iki kilometreden fazla uzağa kaybolmadan gidebilirler. Bal arıları bir pirinç tanesinden daha küçük beyinlerle ve neredeyse iki kat daha uzak mesafeye gidebilirler. Araştırmacılar, karıncaların özellikle adımlarını sayarak ve etraflarındaki ortamın zihinsel fotoğraflarını çektikleri bir “anlık görüntü modeli” kullanarak yön bulabildiklerini öne sürüyor. Daha sonra seyahat ederken böcekler, eşleşene kadar etraflarındaki görselleri depolanan anlık görüntüyle eşleştirmeye çalışıyor. Sonuç, minimum hafıza ve beyin gücü kullanan son derece etkili bir navigasyon aracı.
17 Temmuz’da Science Robotics’te yazan TU Delft araştırmacıları, böcekler dünyasından bu gözlemleri alıp bunları küçük bir kamera ve ucuz bir işlemciyle donatılmış 56 gramlık uçan bir drone’a uygulayıp uygulayamayacaklarını görmek istediler. Araştırmacılar, drone’nun referans alması için kapalı bir engel parkuru ve birkaç anlık görüntü oluşturdu ve sonuçlar yeni teknolojinin önünü açtı.
TECNO POVA 6 Pro 5G: Oyun ve Eğlence Deneyimini Sınırların Ötesine Taşıyor