Apple, hipertansiyon riskini pasif olarak analiz eden yeni bildirim sistemini daha geniş bir kullanıcı kitlesine açarak sağlık odaklı ekosistemini güçlendiriyor. Desteklenen Apple Watch modelleri artık kalp atış verilerini 30 günlük bir pencere içinde inceleyerek yüksek tansiyonla ilişkilendirilebilecek düzenli örüntüleri tespit edebiliyor.
Apple Watch’ın sağlık odaklı özellikleri, yeni hipertansiyon bildirim sistemiyle birlikte daha da görünür hâle geliyor. Şirket, Eylül 2025’te Apple Watch Series 11 ve Watch Ultra 3 ile tanıttığı bu işlevi, artık çok daha geniş bir kullanıcı kitlesine açıyor. Bu hafta itibarıyla Apple Watch Series 9 ve sonrası modeller ile Watch Ultra 2 ve 3 kullananlar, hipertansiyon riskini pasif biçimde analiz eden sistemi desteklenen pazarlarda kullanmaya başlayabilecek. Böylece, uzun süredir aynı cihazı kullanan milyonlarca kişi bile bileklerindeki saatle yüksek tansiyon riskine dair yeni bir uyarı katmanı kazanmış olacak.
Hipertansiyon, yani kronik yüksek tansiyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ancak çoğu zaman fark edilmeyen bir sağlık sorunu. Apple’ın bu özelliği, tam da bu “sessiz” gidişatı daha erkenden görünür kılmayı hedefliyor. Kullanıcının alışkanlıklarını değiştirmesini, özel ölçüm moduna geçmesini ya da ekstra bir işlem yapmasını istemiyor; sistem, saatin zaten topladığı veriler üzerinden kendi değerlendirmesini yapıyor.
Yeni bildirim sistemi, kalp atış hızını ölçmek için kullanılan optik kalp sensöründen alınan verileri temel alıyor. Saat, her kalp atışında kan damarlarının tepkisini inceleyen bir algoritma çalıştırıyor ve bunu yaklaşık 30 günlük hareketli bir zaman penceresi içinde değerlendiriyor. Bu süre boyunca veriler arka planda sessizce analiz ediliyor; kullanıcıyı rahatsız eden ek uyarılar ya da karmaşık menüler olmadan süreç devam ediyor. Algoritma, hipertansiyonla ilişkili düzenli bir örüntü tespit ederse, kullanıcıya konuyu açıklayan ve atılabilecek olası adımları hatırlatan bir bildirim gönderiyor.
Şirket, bu yaklaşımın, desteklenen bölgelerde bir milyondan fazla kişinin yüksek tansiyon riski taşıdığını fark etmesine yardımcı olabileceğini düşünüyor. Bildirimler, kişiyi doktora gitmeye, yaşam tarzında değişiklik yapmaya veya var olan risklerini daha ciddiye almaya teşvik eden bir “erken uyarı” görevi görüyor. Yine de Apple, bu özelliği kesin tanı koyan tıbbi cihazların yerine konumlandırmıyor; bilekteki saatten gelen uyarının, profesyonel bir muayenenin yerini alamayacağının altı çiziliyor.
Sistemin bazı sınırları da var. Özellik, 22 yaşın altındaki kullanıcılar için sunulmuyor; halihazırda hipertansiyon tanısı almış olanlar ve hamile bireyler de kapsam dışında bırakılıyor. Buna rağmen, desteklenen Apple Watch modellerine gelen bu genişletme, şirketin sağlık ekosistemini daha proaktif bir yapıya taşıyor. Geniş kullanıcı tabanına sahip giyilebilir cihazlarda, hiçbir ek çaba gerektirmeden çalışan bu tür bir erken uyarı mekanizmasının, yüksek tansiyon gibi ciddi sonuçlara yol açabilen bir soruna karşı anlamlı bir ek güvenlik katmanı oluşturduğu söylenebilir.
