NSA skandalı, İnternet kullanıcılarının korkulu rüyası oldu. Kişisel bilgileriniz ajanlar tarafından sizi fişleyerek kullanılıyor. Peki kendinizi nasıl koruyabilirsiniz?
İnternet mahremiyetinizi sadece hacker’lar ve zararlı yazılımlar tehdit etmiyor. Eski bir Amerikan Haber Alma Ajansı, ajanı olan Edward Snowden’in ortaya çıkardığı gerçek İnternet kullanıcılarının korkulu rüyası oldu. Yıllardır, İnternet üzerinden yaptığınız her konuşma ve arama Amerika tarafından kaydediliyordu. PRISM adı verilen birimin tek görevi buradaki bilgileri deşifre edip insanları fişlemekti. İnternet üzerindeki profiliniz sizi potansiyel terörist ve suçlu yaparken, tüm geleceğinizi de etkileyen bilgiler türetiyor. F-Secure CRO (Araştırma Bölüm Müdürü) Mikko Hyppönen konuyla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Sizin için önemli olan, İnternet güvenliği mi yoksa kişisel haklarınız mı?
Hyppönen, dünyaca ünlü tanınmış beyaz şapkalı hacker’lardan biri. Sistemlerdeki, açıkları bulup krize dönmeden ortadan kaldırmaya hayatını adayan Hyppönen için bu yaşananlar, güvenli İnternet’in tanıtımı değil. Mikko Hyppönen verdiği bir demeçte “ Bu yaşananlar sonunda İnternet güvenliği ya da mahremiyetle sorgulamamızı gerektirmiyor, esas sorgulamamız gereken temel insanı haklarımızın karşında bulunan kontrol mekanizmaları dedi”.
Son yıllarda dünya çapında İnternet’i kontrol altına almak isteyen devletlerin sayısı artış gösteriyor. Bazı ülkeler yasaklarla İnternet özgürlüğünü kontrol etmeye çalışırken, Amerika herkesin güvendiği markaları silaha çevirerek bunu yaptı. Bir çok ünlü markanın ürettiği verileri ele geçiren NSA, insanları sınıflara ayırarak fişledi.
Mikko Hyppönen sorunun çözümünü vatandaşın kendi verilerini kullanmasında görüyor. Özel hayatınızın zorla ihlali yerine, vatandaşların verilerinin nasıl kullanacağını seçmesi için özgürlük sunulması gerektiğini savunuyor. Hyppönen “ Unutmayın, mahremiyet insani bir haktır. Mahremiyetimizi korumak istediğimiz için, kimseye açıklama yapmak zorunda değiliz” diyerek konun altını çizdi.
Hyppönen devletlerin özel hayata istediği gibi karışma hakları bulunmadığını belirtirken sözlerine şöyle devam etti “Kanun güçleri, sizin telefon görüşmelerinizi kaydediyor, Google aramalarınızı ve İnternet trafiğinizi saklıyor. Tüm bu bilgileri ancak, siz bir suçla itham edilirsiniz inceleyip değerlendirmeleri lazım. Oysa ki, şimdiden bunları inceleyip özel hayatınızı alt üst ederek sizi fişliyorlar. Bizler İnternet’i bizi fişlemesi için geliştirmedik”
Amerika’nın tüm dünya üzerinde yaptığı bu kontrol operasyonunu eleştiren Hyppönen ilginç bir konuya da parmak bastı “Amerika vatandaşı olmadığımız için, bu ülkenin hiçbir vatandaşlık hakkından faydalanamayız. Ama sırf Amerika bazlı İnternet servislerini kullanıyoruz diye, verilerimizi onların gözetim politikalarında rahatça incelenebiliyor. Amerikan hükümeti yasal olarak bu verileri alıp, ömür boyu saklama yetkisine sahip”.
Peki, bu fişleme operasyonlarına karşı kendinizi nasıl koruyabilirsiniz? Mikko Hyppönen kendinizi korumak için iki yol tavsiye ediyor. VPN çözümleri ve güvenlik programları sayesinde kendinizi bu gözetlemelere karşı gizleyebilirsiniz. Hyppönen konuyla ilgili “Tüm bu çözümler aslında sizi tam anlamıyla korumuyor, sadece gözetime karşı kendinizi gizliyorsunuz. Kendinizi gerçekten korumak için insani haklarınızı savunmanız lazım” açıklamasında bulundu.