IKEA, çevrimiçi satış ağını güçlendirme stratejisi kapsamında ABD merkezli lojistik teknolojisi firması Locus’u satın aldı. Şirket, bu hamleyle müşterilerine daha hızlı ve daha sorunsuz teslimat deneyimi sunmayı hedefliyor.
Satın alma, IKEA’nın en büyük küresel franchise’ı olan Ingka Group’un ABD’deki 2,2 milyar dolarlık yatırım planına ek olarak gerçekleşti. Grup, ülkede Wayfair ve Walmart gibi dev rakiplerle rekabet ederken, aynı zamanda artan ithalat vergilerinin maliyet baskısıyla karşı karşıya bulunuyor.
IKEA, anlaşmanın değerini açıklamazken, Locus’un 2021’deki son finansman turunda yaklaşık 300 milyon dolar değerleme aldığı biliniyor. Şirket, bu satın almanın küresel teslimat maliyetlerini yılda yaklaşık 100 milyon avro (117 milyon dolar) azaltacağını açıkladı.
Ingka Group’un Dijital Başkanı Parag Parekh, Reuters’a verdiği demeçte, Locus’un yapay zeka kullanarak teslimat rotalarını optimize ettiğini ve araçların trafikte geçirdiği süreyi en aza indirdiğini belirtti. Parekh, “Locus sayesinde artık siparişleri manuel olarak planlamayacağız; sistem, paketleri en verimli şekilde gruplandıracak,” dedi.
Parekh ayrıca, bu teknolojinin IKEA müşterilerine daha fazla teslimat seçeneği, canlı kargo takibi ve daha hızlı teslimat imkânı sunacağını ifade etti. “Hız önemli, ancak bizim için esneklik ve takip edilebilirlik daha da değerli. Bunlar, müşteri deneyimini üst seviyeye taşıyacak,” diye ekledi.
Locus bağımsız kalacak
Locus’un önceki yatırımcıları arasında GIC (Singapur’un egemen varlık fonu), Alpha Wave, Tiger Global ve Qualcomm Ventures yer alıyordu. Yeni anlaşmaya göre, Locus bağımsız bir şekilde faaliyet göstermeye devam edecek ve IKEA dışındaki müşterilerle de çalışmayı sürdürecek.
IKEA, son beş yılda çevrimiçi kanallara ağırlık vererek genç ve şehirli tüketicilere ulaşmak için şehir merkezlerine küçük mağazalar açmaya başlamıştı. Şirketin 2024 mali yılında perakende satışlarının %28’i çevrimiçi gerçekleşti — bu oran 2019’da yalnızca %11 idi.
Bu satın alma, Ingka Investments’ın Manhattan’da 213 milyon dolara bir bina satın almasının hemen ardından geldi. Makroekonomik belirsizliklere rağmen Parekh, “ABD’ye olan bağlılığımız güçlü,” diyerek genişleme planlarının süreceğini vurguladı.
