Avrupa Birliği (AB), yapay zekanın (YZ) stratejik sektörlerde yaygınlaştırılmasını hızlandırmak ve kıtanın teknolojik bağımsızlığını güçlendirmek için 1,1 milyar dolarlık “Yapay Zeka Uygula” adlı dev bir yatırım planı açıkladı.
Sağlık, enerji, imalat, savunma ve tarım gibi kritik sektörlerde YZ kullanımını artırmayı hedefleyen bu plan, Avrupa’yı küresel yapay zeka rekabetinde lider konuma taşımayı amaçlıyor.
AB’den Küresel Rekabete Karşı Stratejik Adım
Küresel ekonomi giderek daha birbirine bağlı hâle gelirken, ülkeler artık sadece ticaret ortaklığı değil, aynı zamanda teknolojik bağımsızlık arayışında. Özellikle ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşlarının artması, AB’nin dışa bağımlılığını azaltma çabalarını hızlandırdı.

Bu kapsamda açıklanan yeni stratejiyle AB, 10 temel sektörde yapay zeka çözümlerini hızla devreye sokmayı planlıyor. Avrupa Komisyonu, projeye 1 milyar avro doğrudan fon ayırırken, üye devletler ve özel sektörün de benzer büyüklükte yatırımlar yapması bekleniyor.
Sağlıktan Enerjiye: YZ ile Dönüşecek 10 Sektör
“Yapay Zeka Uygula” stratejisinin temel hedefi, Avrupa’nın teknoloji üretimini dışa bağımlılıktan kurtararak yerli çözümlerle büyütmek. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Yapay zekanın geleceğinin Avrupa’da şekillenmesini istiyorum. Bunu gerçekleştirmek için YZ’yi sadece geliştirmekle kalmayacak, hayatın her alanına entegre edeceğiz,” dedi.
Programın öne çıkan hedefleri:
Sağlık sektöründe yapay zeka destekli tarama ve teşhis merkezleri kurulacak.
İmalat ve ilaç endüstrisinde otonom üretim sistemleri geliştirilecek.
Enerji sektöründe akıllı ağlar ve sürdürülebilir kaynak yönetimi çözümleri hayata geçirilecek.
Savunma ve tarımsal gıda alanlarında veri odaklı otomasyon sistemleri geliştirilecek.
Şu anda Avrupa’daki işletmelerin yalnızca %13’ü yapay zeka teknolojilerini kullanıyor. AB’nin hedefi, bu oranı 2030 yılına kadar %75’e çıkarmak.

ABD’nin Yolundan Giden Bir Avrupa Stratejisi
AB’nin bu atağı, ABD’nin teknoloji bağımsızlığı için attığı adımlarla paralellik gösteriyor. Washington, son yıllarda Çin’e yönelik ihracat kısıtlamaları ve gümrük vergileriyle yarı iletken üretimini yerelleştirmeye odaklanmış durumda.
Örneğin, Trump yönetimi döneminde ABD, ithal edilen yarı iletkenlere %100 gümrük vergisi uygulayacağını duyurmuş, ancak ülkeye yatırım yapmayı kabul eden şirketlere muafiyet sağlamıştı. Bu strateji, Samsung ve TSMC gibi devlerin ABD’de üretim tesisleri açmasına yol açtı. Avrupa da benzer bir yol izleyerek hem kendi teknolojisini geliştirmek hem de dışa bağımlılığı azaltmak istiyor.






